AMİDA HÖYÜK VE ARTUKLU SARAYI KAZISI

Amida Höyük’te yapılan Artuklu Sarayı Kazısı Diyarbakır’da yapılan ilk arkeolojik kazıdır. 1961 yılında başlanılan kazı çalışmaları 1962 yılında sonlandırılmıştır. Yıllarca atıl kalan alanda 56 yıl aradan sonra Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İrfan YILDIZ ve şehrin dinamiklerinin çabasıyla 2018 yılında kazı çalışmalarına tekrar başlanmıştır. Yaklaşık beş yıldır devam eden kazı çalışmalarında sürpriz buluntularla karşılaşmaktadır. […]

AMİDA HÖYÜK VE ARTUKLU SARAYI KAZISI
AMİDA HÖYÜK VE ARTUKLU SARAYI KAZISI
  • Yayınlanma2 Mayıs 2022 00:53
  • Güncelleme3 Mayıs 2022 16:51

Amida Höyük’te yapılan Artuklu Sarayı Kazısı Diyarbakır’da yapılan ilk arkeolojik kazıdır. 1961 yılında başlanılan kazı çalışmaları 1962 yılında sonlandırılmıştır. Yıllarca atıl kalan alanda 56 yıl aradan sonra Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İrfan YILDIZ ve şehrin dinamiklerinin çabasıyla 2018 yılında kazı çalışmalarına tekrar başlanmıştır. Yaklaşık beş yıldır devam eden kazı çalışmalarında sürpriz buluntularla karşılaşmaktadır. Gizemli bir kazı alanı olan Amida Höyük yapılan kazı çalışmalarıyla bölgenin ve ilin tarihini değiştirmeye ve bu tarihin yeniden yazılmasına adaydır. Diyarbakır surları kalkan balığına benzetildiğinde kazının yapıldığı İçkale kısmı balığın baş kısmına denk gelmekte olup şehrin bey beyin kısmını, kumanda kısmını temsil etmektedir. Amida Höyük şehrin beyni ve kalbi konumundan olup Diyarbakır şehrinin kuruluşundan beri şehrin en önemli bölümünü temsil etmektedir. 

Kazı alanı, Diyarbakır merkez Sur ilçesi Saray Kapı’da (İçkale’de) Sahabe Kabirlerinin kuzeybatısında, Diyarbakır İçkale Müze Kompleksi bölgesindedir. Burası Diyarbakır merkezde ilk yerleşmenin başladığı yer olup Amida Höyük olarak adlandırılmaktadır. Höyük, deniz seviyesinden 663,00 metre yükseltideki taban üzerinde yaklaşık 20 metre yüksekliktedir. Höyük Diyarbakır’ın yönetim merkezi olduğundan Diyarbakır’ın kalbi konumundadır. Diyarbekir bölgesinin yönetim merkezi olan Amida Höyük 9 bin yıldır kesintisiz olarak yönetim merkezi olması bakımından Dünya’da tek örnektir.  Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’nün izinleri ve destekleri ile Prof. Dr. İrfan YILDIZ başkanlığında yapılan İçkale Artuklu Saray Kazı çalışmalarında birçok medeniyete ait izler ortaya çıkarılmıştır. Şimdiye kadar yapılan kazılarda ele geçen buluntulardan Amida Höyük’te ilk yerleşimin 9 bin yıl önce M.Ö. 7000 (Orta Neolitik Dönemde) tarihinde başlamış olduğu ve günümüze kadar kesintisiz devam ettiği tespit edilmiştir. Höyük, ilkçağdan günümüze kadar yerleşimin kesintisiz olarak devam ettiği dünyanın ender yerleşim yerlerinden biridir. Daha sonra Hurriler döneminde burası yerleşim yeri olarak seçilmiş ve bir saray inşa edilmiştir. Amida yerleşiminin etrafının Hurriler döneminde surlarla çevrildiği tahmin edilmektedir. Yapılan kazılardan ve kaynak taramalarında Hurriler, Hurriler-Mitaniler, Bitzamani Krallığı, Asurlular, Romalılar, Bizanslılar, Nisanoğulları, Eyubbiler, Artuklular ve Akkoyunluların yönetim merkezi olarak Amida Höyüğü’nü kullandıkları anlaşılmaktadır. Kazının yapıldığı alan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesindedir.

Kentin adı yazılı kaynaklarda ilk kez Asur döneminde ortaya çıkmaktadır. Asur belgelerinde kentin ismi Amidi, Amēdi, Amīdu olarak geçmektedir. Kent I. Salmanassar döneminde (M.Ö. 1263- 1233) yılları arasında Orta Assur egemenliğine girmiş ve Asur hükümdarı Assur-bel-kala’nın (M.Ö. 1073-1056) M.Ö. 1056 tarihinde bölgeden çekilmesine kadar Assur egemenliğinde kalmıştır. Hükümdarlığının son yıllarında Diyarbakır bölgesine saldıran Orta Assur Kralı I. Adad Nirari’ye (M.Ö. 1307-1275) ait kılıç kabzasında kentin adı Amidi veya Amidu olarak yazılmıştır.  Orta Asur kaynaklarına göre Amidi, Bit-Zamani Krallığı’nın (M.Ö. 900-825) surlu kentinin merkezidir. II. Assurnasirpal M.Ö. 866 yılında etrafı surlarla çevrili olan Amid’i kuşatmış, kenti ele geçiremeyince meyve bahçelerini yakıp yıkmış ve yağmalamıştır. Kent III. Salmanassar (M.Ö. 858-824) döneminde Asur İmparatorluğunun Amēdi eyaletinin merkezi olmuştur. II. Sargon (M.Ö. 722-705) dönemi metinlerinde, krala bağlı kaleler arasında Amidi adı da geçmektedir. Amidi valisi, Asur kralı II. Sargon’a (M.Ö. 722-705) yazdığı bir mektupta bir kral sarayı inşa ettiğini ve saraya kralın heykelini koydurduğunu anlatmıştır. Roma döneminde kentin adı Petersburg Akademisi Kaiserlichen Museum’da sergilenen İmparator Markus Aurelius Severus Alexander’a (222-235) ait bir sikkede yazılı “Mezopotamya Metropolisinin Amida Kolonisi” olarak geçmektedir. 330-349 yıllarında İmparator Konstantin, Roma İmparatorluğunun doğu sınırının geçtiği Amida kentini surlarla çevirtmiştir. 

Amida Höyük, Bedi’üz- Zaman Ebû’l-İzz İsma’il bin er Rezzâz El-Cezeri’nin yaşadığı ve dünyada ilk robotların yapıldığı ve hizmet verdiği bir yer olan Artuklu Sarayı’nı bünyesinde barındırması bakımından da önemlidir.

Diyarbakır Artuklu Sarayı, Roma döneminde inşa edilen ve çeşitli nedenlerden dolayı tahrip olan Roma Sarayı’nın temelleri üzerine Artuklular döneminde yeniden inşa edilmiştir. Diyarbakır Artuklu Sarayı Kazısı ilk kez 1961-62 yıllarında Prof. Dr. Oktay ASLANAPA başkanlığında yapılmıştır.  Artuklu Sarayı Kazısı Diyarbakır’da yapılan ilk arkeolojik kazıdır. Daha sonra ara verilen Artuklu Sarayı Kazısı’na 56 yıl aradan sonra 2018 yılında Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan YILDIZ’ın bilimsel danışmanlığında tekrar başlandı. 2019 yılından beri Prof. Dr. İrfan YILDIZ başkanlığında sürdürülen İçkale Artuklu Sarayı Kazısı 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen kazılar statüsüne alındı. 

1961-62 yıllarında yapılan kazılarda sarayın avlulu, dört eyvanlı ve çini süslemeli havuzlu divanhanesi ile hamamı ortaya çıkarılmıştır. 2018-2019 yıllarında yapılan kazı çalışmalarında Amida Höyük’ün içinde binlerce yıldır akan su kaynağı ve bu kaynağa açılan bir tünel (kaçış tüneli) tespit edildi. Bu çalışmalarda ayrıca sarayın divanhanesi, kabul salonu ve odaları ortaya çıkarıldı. 2020 yılı kazı çalışlarında Roma dönemine ait ısıtma sistemi (kalorifer sistemi), Roma dönemine ait temiz atık su kanaları, Geç Roma dönemine ait mezarlar tespit edilmiştir. 2021 yılı kazılarında Kral Yolu, Halaf Dönemine ait Tolos Yapı ve Artuklu dönemine ait kalorifer sistemi ortaya çıkarılmıştır. 

2018-2021 yıllarında yapılan kazı çalışmalarında Diyarbakır merkezde (Amida Höyük’de) yerleşimin bugüne kadar bilinenin aksine 4000 yıl daha önce M.Ö. 7000 yıllarında başladığı ve 9 bin yıl öncesinden günümüze kadar kesintisiz olarak devam ettiği tespit edildi. Yapılacak kazı çalışmaları neticesinde Amida Höyük’teki ilk yerleşim izlerinin günümüzden 12 bin yıl önceye kadar gideceği tahmin edilmektedir.  Çalışmalarda ayrıca İslam ordularının şehri fethettiğinde şehrin yöneticisi olan Meryem-i Dara’nın kaçtığı söylenen tünel tespit edilerek efsanelerdeki bilgilerin gerçekliği kanıtlanmıştır. Çalışmalar esnasında tarihi kaynaklarda sık sık adı geçen meşhur İçkale Su Kaynağı’nın bir kısmının günümüzde höyüğün içinde olduğu ve binlerce yıldır kesintisiz olarak akmaya devam ettiği kanıtlandı. Kazı çalışmalarında aynı zamanda 25 yıl sarayda yaşayan ve burada dünyanın ilk robotlarını yapan sibernetik biliminin kurucusu ünlü İslam Alimi İsmail Ebu’l İz bin Rezzaz El Cezeri’nin suyu yukarı çıkaran makinaları ile Amida Höyük içindeki su kaynağından Artuklu Sarayı’na suyu çıkarttığı suyu yaptığı sistemle bütün saraya dağıtığı tespit edilmiştir. Kazı çalışmalarında aynı zamanda El- Cezeri’nin tasarladığı tahmin edilen kalorifer sistemi de tespit edilmiştir. 

EL – CEZERİ’nin asıl adı Bedi’üz- Zaman Ebû’l-İzz İsma’il bin Er Rezzâz El-Cezeri’dir. Doğum ve ölüm tarihi kesin bilinmemekle birlikte 1136 tarihinde Cizre’de doğdu ve 1206 yılında Amid’de vefat ettiği tahmin edilmektedir. El-Cezeri’nin biyografisini kendisinin kaleme aldığı kitabının ilk sayfasında verdiği bilgilerden öğrenebiliyoruz. El Cezeri,  aslen Cizreli olduğunu ve 25 yıl Diyarbakır’da Artuklu Sarayı’nda yaşadığını ve çalıştığını El-Câmi‘ Beyne’l-İlm ve’l-‘Ameli’n-Nâfi fî Sınaâti’l-Hiyel (Makine Yapımında Yararlı Bilgiler ve Uygulamalar) kitabını burada Diyarbakır Sultanı El-Salîh Nâsîrüddîn Ebû’l-Feth Mahmûd bin Muhammed bin Kara Arslan bin Davûd bin Sukmân bin Artuk’un (1200-1222) isteği üzerine yazdığını belirtmektedir.  El-Cezerî, Diyarbakır Artuklu Sarayında çalışırken El-Salîh Nâsîrüddîn Ebû’l-Feth Mahmûd için bazı tasarımlar yaptığını bu çalışmaları sultana gösterdiğini, sultanın bu çalışmalarını çok beğendiğini ve kendisinden bu çalışmalarını bir kitapta toplamasını istediğini belirtmektedir. El Cezeri bu kitapta yaptığı eserlerden 50 tanesini anlatmıştır.  El Cezeri’nin anlatımında aslında kendisinin elliden fazla eser yaptığı ve sadece 50 tanesini kitabında tanıttığı anlaşılmaktadır. El Cezeri’nin yaptığı eserler güneş saatleri, su saatleri, şerbet partileri için yapılan robotlar, ibrikler, kan alma tekneleri ve abdest alma leğenleri, şekil değiştiren fıskiyeler, sürekli çalan flütler, derin olmayan göllerde ve ırmaklardan suyu yukarı çıkaran araçlar, şifreli kilitler ve Artuklu Sarayı kapısıdır. 

Artuklu Saray kapısı El Cezeri’nin önemli eserlerindedir. Verilen bilgilere göre kapı 18 karış (4 metre) yüksekliğinde, 6 karış (1.5 metre) enindedir. Kapı iki kanatlı olup dökme pirinçten yapılmıştır. Kapının orta kısmı geometrik süslemelidir. Geometrik süslemeler altı kollu yıldız merkezlidir. Motiflerinden birbiri ile olan bağlantısı sekiz kolu yıldızlarla sağlanmıştır. Ortadaki geometrik kompozisyon çiçekli kufi karakterli yazı bordürüyle çevrelenmiştir. Bordürde Mülk Tek ve Kadir-i Mutlak Olan Allah’ındır ibaresi yazılıdır. Yazı bordüründen sora bitkisel süslemeli bir bordür mevcuttur. Kapı kanadının üst kısmında pirinç bir levha ve onun üzerinde de dökme pirinçten sağlam bir yağmurluk bulunmaktadır. Kapının bütün çevresi süslü bir pirinç şeritle çevrilmiştir. Kapama kısmı zarif bir sütun biçimindedir. El Cezeri eserinde kapıyı nasıl yaptığını adım adım anlatmaktadır.

Sibernetik, robotik, otomasyon ve bilgisayar biliminin kurucusu kabul edilen El – Cezeri dünyadaki ilk robotu yapan kişidir. Mühendislik açısında teknik bilgiyi pratik bilgiye aktaran El- Cezeri günümüzde otomobil sektöründe kullanılan krank milini icat eden kişidir.

Diyarbakır Ulu Camii’nin avlusunda bulunan güneş saati, Mesudiye Medresesi’nin mihrabının iki yanında bulunan dönen sütunceler ve Artuklu Sarayı’ndaki su dağıtım sistemi El- Cezeri’nin eserleridir. Batı dünyasında Cazari (Gazari) olarak bilinen Ebû’l-İzz İsma’il bin Er Rezzâz El-Cezeri, gerçekleștirdiği çalıșmalarla, Leonardo da Vinci’ye ilham kaynağı olmuştur.

Diyarbakır İçkale Artuklu Sarayı Kazısı, Diyarbakır’da yapılan ilk arkeolojik kazı olması,  Diyarbakır merkezde ilk yerleşimin başlangıç tarihini değiştirmesi, ünlü İslam âlimi El Cezeri’nin dünyada ilk robotları yaptığı, sibernetik ve otomasyon sisteminin temellerini attığı ve krank milini geliştirdiği mekanın ortaya çıkarılması, bir sarayda tespit edilen dünyadaki en erken tarihli ısıtma sistemi (kalorifer) sisteminin ortaya çıkarılması, Roma dönemine ait temiz su ve atık su kanallarının ortaya çıkarılması, Artuklu dönemine ait kalorifer sisteminin tespit edilmesi, sarayın kaçış (gizli) tünelinin tespit edildiği bir kazı olması, eski dönemlere ait Kral Yolu’nun ortaya çıkarılması  ve Diyarbakır ile ilgili tarihi kaynaklarda geçen bilgileri somut kanıtlarla ortaya koyması açısından önemlidir. Kazı alanı aynı zamanda UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunması açısından da önem arz etmektedir.

Yapılacak kazı çalışmalarında ilin ve bölgenin kaderini değiştirecek veriler çıkmaya devam edecektir. Kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü destekleri ve LİLA Kozmetik’in sponsorluğunda kazı çalışmaları devam etmektedir. Yapılan kazı çalışmalarına şehrin dinamikleri yoğun ilgi göstermektedir. Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Sur Kaymakamlığı ve Karacadağ Kalkınma Ajansı yapılan kazılara katkı sunmaktadır. Kazıya yapılan destekler ve katkıların artması kazıların daha kısa bir sürede bitmesine vesile olacaktır.

Prof. Dr. İrfan YILDIZ

                                                                     Kazı Başkan